Kendimden kaçıyorum
İçimdeki kalabalıktan
Yankılanan seslerden
Sorulardan kaçıyorum
Veremediğim cevapları kumbaramda biriktiriyor
Yatmadan önce tekrar ediyorum
Günün sonunda hep haklı çıkıyorum
Hep haklı çıkıyorum, cevap verecek kimse
yoksa
Cevap verecek kimseyi istemiyorum
İstemiyorum kimse beni anlasın
Hem beni, hem kendini kandırsın
Çıkarsın kabuğumdan, insanların arasına
katsın
Gülmek istemiyorum çaresiz esprilere
Katlanmak istemiyorum kimseye
Kimsenin hayattan şikayetlerini dinleyecek
halim yok
Aynı cümleleri farklı insanlardan duymaya,
aynı cevapları vermek zorunda kalmaya
katlanamıyorum.
Cevapları değiştiriyorum, insanların yüzleri
asılıyor
Kalpleri paramparça olmuş haldeyken bile
haklı çıkmak istiyorlar
Onlara istediklerini bir türlü veremiyorum
Ben tavsiyelerin insanı değilim,
Pişmanlıkların ya da yarınların
Ben önündeki düz çizgiye bakarak yürüyen,
Önüne çıkacak ilk engele çarpıp paramparça
olmayı beklemenin insanıyım
Elimde olmadan geldiğim dünyayı, yine elimde
olmadan terk etmenin
Bunlar, ayakları dünün içine batmış ve mutlu
yarın hayalleri kurarak
yavaş yavaş ölenlerin anlayabileceği şeyler değil
Bunlar, sabah kahvaltısında çayını içerken
günlük
gazeteleri okuyanların anlayacağı türden şeyler değil
Bunlar, kaybetmenin ne demek olduğunu
bilenlerin,
bire bir ekleyince iki ettiği gibi, birden bir çıkarınca da geriye koca
bir sıfır kaldığını bilenlerin anlayacağı şeyler
Sıfırdan başlamak diye bir şey olamadığını,
sıfırın
bir hiç olduğunu bilenlerin anlayacağı şeyler
Eğer anlayamıyorsanız, ne mutlu size.