8 Mart 2016 Salı

belirsizlik*

Günün birinde size kutu gibi evler inşa edeceğim, mutsuzluğunuzu gözlerden uzakta yaşayın diye. Kapıyı kapatacak ve ağlayacaksınız, kapı açılınca gülümsemek zorunda olduğunuzu bilerek. Bunu bilmek sizi hıçkırıklara boğacak ve sığamayacağınız kadar küçük pencereler yüzünden her şeyi geride bırakıp atlayamayacaksınız da. Ocağı sonuna kadar açıp bir kibrit çakabilirsiniz belki ama sizi bu hale getiren duyarlılıklarınız yüzünden bunu yapmanız da mümkün olmayacaktır. Durumdan hiç haberi olmayan bir kaç masumu Tanrı'nın karşısına çıkartamayacaksınız büyük ihtimalle. Gerçi onlara Tanrı'nın karşısına çıkarmayı taahhüt edemeyeceğiniz de apaçık ortada. Gözlerini kapayınca kendini içinde bulduğun karanlıktan daha belirsiz durumlar için kim söz verebilir ki? Ölmek üzere olan sevdiklerinize verilir ancak böylesi sözler. Yaşayacaksın, sakın gözlerini kapatma, bana bak, derin nefes al ve sakin ol. Ve bu sözlere de kimse inanmayacaktır. Belirsizlik bunun neresinde? Belirsizlik, yalan söyleme ihtiyacında; belirsizlik, yalanı kime söylediğinde. Ölene mi yoksa kendine mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder