21 Kasım 2014 Cuma

yeminli kuşlar*

Yeminli kuşlar
Kanat çırpmamaya
Rüzgara karşı
Koşarken sen
Arkandan bakmaya

Çığlıklar böler
Her sessizliği
Kusar biriktirdiği
Öfkeyi nefreti
Her susmak zorunda kalmış olan

Hep ağır değildir
Zincirler
Çakılıp kalmak bir yere
Zorla
Zaten gidemeyeceğini bilirken
Özgürlük yük olur omuzlarına

Birbirine karışır bulutlar
Yeminlerine hala sadıkken kuşlar
Ben keyfine varırken vazgeçtiklerimin
Bir ışık böler geceyi
Ardından bir çığlık
Tanrım bir son ver artık
Rezil insanlık






15 Kasım 2014 Cumartesi

koşar gibi*



Olmuyor
Güzel olan her şey bana uzak
Gördüm
Kaçıyor kelimeler

Kirli mi ellerim
Dünyadan
Cin miyim
Sizden

Aklım dar bir oda
Giren çıkmıyor
Çarpışıp duruyorum
Girenlerle
Hiç iyi anlaşamıyorum

Sizinle yaşıyorum
Siz hiç habersiz
Durum biraz karışık
Doğrusu ben bile yadırgıyorum
Artık anlam veremiyorum

Yatıyorum kalkıyorum
Uçmuyor kuşlar
Gitmiyorlar içimden
Sanki sıkışıp kaldılar

Bana bayılmalarının ihtimali yok
Sormadım
Soramam da
Zaten çekip giderler
Gelince zaman
İç içe geçince mevsimler

Sonra sıra bana gelir
Ağlarım
Kaybettiklerime
Ve hiç kazanamayacak olduklarıma

İnsan bir kere düşünmesin
Onlarca sebep kapında
Hayatın nasılda anlamsız
Hadi çekelim fişi
Görelim gerçeği

belki beraber*



gözlerimi kapıyorum
sana değil
hayata değil
karanlık bir odada
kör taklidi yapıyorum
nefeslerim düzensiz

dün
dünyadan ne istediysem
bugün de istiyorum
bugün de vermedi
belki yarın
heveslerim sahipsiz

uçurma kalbindeki kuşu
gelmeden uçurumun kenarına
özgürlüğün yükselmek değil
dibe batmak olduğunu öğrensin
belki beraber düşeriz

hiç unutanla bilmeyen bir olur mu?
hadi neleri unuttuğunu göster
üç bin kelime sırala
bu çizgisiz kağıda
alt alta
dünyanın kaderini
belki beraber çizeriz

şimdi kapa gözlerini
ve ilk aklına geleni söyle
ben ağlarsam üzülür müsün?
soruları geçelim
sen düşün
hatta düşünme söyle
vaktimiz dar
dünyanın gizemini
belki beraber çözeriz

şimdi beni dinle
sen
benim hayallerimdeki kadınsın
bense
senin hayallerindeki erkek olmayabilirim
bu ihtimali şimdilik geçelim
canımı acıtıyor
sonra
belki oturur benim için ağlarız

yine de 
sana bu haksızlığı yapmak istemem
kimse kimsenin kaderini çizmemeli
ama sen
bir kere öp beni
hemen burada öleyim
belli mi olur
belki beraber uçarız

6 Kasım 2014 Perşembe

büyümeyen çocuklar*

Hadi neyse deyip geçelim
Anlam veremediklerimizi
Erteleyelim, perdeleyelim
Bütün sorulara suçlu muamelesi yapalım
Saklamayalım kızgınlığımızı

Saatin kaç olduğuna aldırmadan
Şarkılar mırıldanan o küçük çocuğun kulağına fısıldayalım
Biraz hayattan bahsedelim, bilindik sonlardan
Hayallerinden çalalım biraz
Bize ne yapılmışsa zamanında, ona ödetelim

Hakkımızı aramak yerine
Hakkımızı o küçük çocuğun kalbine gömelim
Ağırlığına alışsın hayatın hem de bizi bu arayıştan kurtarsın
Hiçbir şey anlamadan her şeyini kaybettiğini bilmeden
Hüzünlü şarkılar mırıldanmaya başlasın
Yarınlar için gözyaşlarını hazırlasın

Her çocuk büyür büyür elbette
Ama önce ağlayacaklar aşka ve kayıplarına
Ellerinden kaçırdıklarına duyguların karmaşasında
Büyüyecek o küçük çocukta
Kulağında fısıltılar içinde sızıyla
Faili meçhul bir acıyla


3 Kasım 2014 Pazartesi

birkaç saniye sürdü bu*

Ona üzülmüştüm
Bir sokak köpeğine
Bir dilenciye üzülür gibi
Birkaç saniye sürdü bu

Ellerinden tutup
Her şey geçti demeyi düşünmedim
Hem hiçbir şeyin geçtiği yoktu
Hem de ben o kadar ileri gitmek istemedim
Birkaç saniye sürdü bu

Bana arkasını dönmüş koşarken
Yoldaki bütün su birikintilerine bastı nerdeyse
Bilerek mi yoksa dalgınlıktan mı anlam veremedim
O uzaklaşıyor sular da tekrar tekrar bulanıklaşıyordu
Birkaç saniye sürdü bu

Birazdan yağmur yeniden başlardı
Bu bir ayrılık sayılırdı sonuçta
O giderken gözden kaybolana kadar beklemiştim olduğum yerde
Sonra durulmuş su birikintilerini dansa davet ederek
Ben de koştum peşinden
Birkaç saniye sürdü bu

Bir şeyi olduğu gibi kabullenmek zor geliyor insana
Hep şimdi sırası değil diyor içimdeki ses
Hep çok biliyor, yanıldığını asla kabul etmiyor
Oysa bütün baş ağrılarının sebebi o
Bütün paranoyaların, yersiz telaşların
Ama sonra döndüm yine affettim onu
En yakın dostumu
Birkaç saniye sürdü bu

Yağmur başlamadı
Ben de koştum peşinden ama yetişemedim
İnsan birinden kaçsa ancak bu kadar hızlı gidebilirdi
Yok olmuştu adeta
İzleri silinmişti sokaklardan
Acıdım kendime
Bir sokak köpeğine
Bir dilenciye acır gibi
Birkaç saniye ancak sürdü bu