20 Mart 2015 Cuma

bildiğin gibi yapma çocuk*

Bana masal anlatma çocuk
kalbini sök elime ver
ben de biliyorum
dünyanın katlanılmaz bir yer olduğunu
hatırlatmayı bırak

bir kuşun kanadını
bir yılanın zehrine
tercih edersin sende
kim etmez ki

merak iyi bir şey değil çocuk
kefeste kuş ol
petekte arı
zor gökyüzünde
martı olmak

kuvvetle muhtemel*

Ben sabretmeyi bilirim
Ayaklarımı buz gibi soğuk suda bekletebilirim
İstediğin kadar
Pes edene kadar güreşirim bu dünya ile
Kuşları seyre dalar denizin kokusunu içime çekerim

Telaşa kapılmam ben
Acının her türlüsüne alışığım
Hangi yandan gelirse gelsin
Vurup geçer yağmurlar, zincirinden boşanmış rüzgarlar
Ben yazı beklerim
Ekinlerin üzerinde parmaklarım
Dolanırım ezbere bildiğim hasret tarlalarını

Türküler söylemem ben
İçimi acıtan hiçbir şeyi dile getirmem
Islık çalarım
Hem sessizlik bölünür
Hem beceriksizliğime gülerim
Pek sevmem kendimi

Aklımın ihanete uğradığım zamanlar çoktur benim
Sağlam bir hafıza, sağlam bir kalp vermiş Tanrı bana
Dengelemiş dünya gibi
İyilik ve kötülük gibi
Birbirinize ağırlık yapmadan yürüyün demiş
Arkamızdan itmiş
Muhtemelen düşmüşüz biz
Düştüğümüz o yerden
Bir daha da kalkamadık zaten

Aslında kalkanlar da var, görüyorum
Güneş'e doğru kollarını açıp koşuyorlar
Hiç yorulmuyorlar
Ben gözlerimi kapıyorum
Ekinlerin arasında, Tanrı'nın bıraktığı yerde duruyorum
Biliyorum çok kızacak o gün gelince
Boşa zamanımı harcadın diyecek

"Zaman'ın efendisi sensin
İstersen o güne dönebiliriz
Ve ben de durmadan koşarım
Sen bana değil, ben sana gelirim"
diyeceğim

Bu bencilliği yapacağım
Bütün o koşanlara sırtımı dönüp
Kabul olmayacağını bilerek
Bir adım öne çıkacağım
Sen koşup gelmeyeceksin kalabalığın arasından
Bu manzara karşısında da metanetini koruyacağına eminim
Ya da sadece umrunda olmam
Bilemiyorum 

O sırada pek aklıma geleceğini sanmam
Ama şimdi geliyorsun ya ihtimal kuvvetleniyor
O gün için
Sonrası için
Öncesi için
Her zaman için
İhtimaller kesinlik kazanıyor daha ben cümlemi bitirmeden

Tanrı'm dünya çok hızlı dönüyor
Uzun zamandır buradayız
Hepimizin başı dönüyor
Hayal dünyamızda yaşıyoruz
Hiçbir şeyi olduğu gibi görmüyor
Her şeyi istediğimiz gibi görüyoruz

Bu bir armağansa da al geri
Çok canımı acıtıyor sonrası
Gözlerini kapatınca dönmez ya başın işte öyle
Çok kötü oluyorum sabahları
Dünya tüm gerçekliği ile karşımdayken
Savunmasız ve hiçbir şey beklediğim gibi değilken
Bütün bunlarla her sabah yüzleşmek zorundayken

Bu dünya öldürüyor beni
Geçen zaman değil 

12 Mart 2015 Perşembe

kalbin beni hayatta tutan*

Ağır adımlarım
Kör bir akrobatım
Kalbin ve kalbim arasında
İp gergin, olabildiğince uzağız

Yaklaştıkça düşerim diye de korkuyorum
Gerginleştikçe kopar diye de
Aynı sona doğru bir yolculuk gibi
Ama kalbin beni hayatta tutan

1 Mart 2015 Pazar

hayır sen ateş etmedin*




Hayır, sen ateş etmedin
Ama içim delik deşik
Birkaç kelimene kıysaydın,
Belki bir gülüşte benim için ayırsaydın bir kenara,
Böyle olmazdı
Azgın ırmaklar kıyadaki taşları boğmazdı

Geceleri odama meteorlar gibi yağmaz
Dünü, bugünü, yarını istila etmezdin
Hepsini bayrama çevirirdin
Sonsuza kadar gayrı resmi tatil
Sadece birkaç kelime

Panayırlar kurardım senin için
Palyaçoları ağlatır, beraber gülerdik
Bir aslanın kafesinin kilidini açar,
Kimseye söylemezdik
“ip var” diyenleri duymaz,
Alkışlamaktan deliye dönerdik
Birkaç kelime, birkaç gülüş mesafesindeydi her şey
Bir milyon ışık yılı uzakta gibi gürünse de

Hayır, seni suçlamıyorum
Sen silahını çekmeden ateş aldım ben
Şeytan doldurdu, aceleye geldim
Gözlerinin önünden ışık hızıyla geçtim, görmedin
Görseydin, tetiği çekmeni beklerdim
Vurulmadım, ölmedim
Bir kalbin zehrini emdim
Hala sevebilirim