20 Mayıs 2015 Çarşamba

duvar*

bir duvar içimde
ne söylesem dönüyor yüzüme
kanıyorum kendime.
onca yemin içinde
öfke dolu olanları buluyorum
bir çıkar yol arıyorum
duvarlara çarpıyorum

duvarlarım yıllardan beri yükseliyor
içine gömülüyorum
çocukluğum, uykusuz gecelerim,
öfke nöbetlerim
ben beni hatırlamak için
belki de ölmeliyim
gözlerim kapalı görmeliyim

bir kuş olacağım yok
zincirlerimi kıracağım yok
aklıma kıyacağım yok
ama denemeliyim
parçalarıma bölünene kadar
gece mehtaba kadar
bu duvarların ardına erişmeliyim
göğü göğsüme göre biçmeliyim

10 Mayıs 2015 Pazar

kaderin ateşlediği yumruklar*

Yumruklarım yerçekimine yeniliyor
Fazla uzakta duruyorsun
Gardını bile almıyorsun
Benim tükenmemi bekliyorsun

Bu adil bir dövüş değil,
Ben acımı dindirmek için savaşırken
Sen yalnızca kazanmak için savaşıyorsun
Ben kafamın içinde de bir savaş verirken
Sen yalnızca beni yere sermeyi düşünmekle meşgulsün

Hayır, bugün burada kimse kazanmayacak
Yumruklarım suratına indiğinde,
Seni yere serdiğimde
Geçmişim çıkıp gelmeyecek gömdüğün yerden
Kaldığım yerden devam edemeyeceğim asla
Asla eşit şartlarda mücadele edemeyeceğiz

Hem öfkemi diri tutup hem değişmemeye çalışacağım
Biliyorum zor
Ama ipin üzerindeysen
Ya karşıya geçmeye çalışacaksın
Ya aşağı bırakacaksın kendini
En zorudur basit çözümler
Görmezden gelmeyeceksin

Hadi vur bütün gücünle
Bir zafer daha yakışır geçmişine
Ama tarih güçlünün zaferini değil
Zayıfın mücadelesini yazar

Bugün burada yazılacak tarih
Yerçekimine karşı, sana karşı
Kaderin ateşlediği yumruklarla yazılacak

Yüzüstü yatanlara inat
Vazgeçenlere inat
Cesaretsizlere inat
Bir ders verilecek korkusuzlara
Kaderin ateşlediği yumruklarla
Yere serilecek hayaletler