25 Haziran 2014 Çarşamba

adı konulmadığı ayrılığın bir piç gibi*



Adını henüz konulmadı ayrılığın
Bir piç gibi kuytu köşelerde büyütüyorum
Oysa senin ayıbın
Ama yakıştıramıyorum sana
Kalbimi parçalayıp kuşlara attığına inanmak istemiyorum
Bazen artık bitse diyorum
Bitse gitse
Kötü bir çocukluk anısı gibi silinse
Her şey normale dönse
Monotonluktan zevk alsam yine
Aşkı hiç tatmamış olsam
Kalbimi paslı zincirlere vursam
Aç bıraksam karanlık odalarda
Sesine hiç kulak vermeden bildiğimi okusam
Yanılsam pişman olsam
Ama sana rastlamasam
Hayatıma bir anda girip
Barış güvercinleri gibi serbest bırakmasan beni
Halinden memnun bir köle olarak kalsam
Ölsem gitsem kendi içimde
Razıyım buna şimdi razıyım
Sen uzakken
Sen imkansızın kasabasından birkaç ay önce geçmişken
Kalbim acırken
Susmak yersiz bilip, dişlerimle dudaklarımı parçalarken
Uyumak yerine küçük meyve fidanlarını düşünürken
İyice hayalperest olup çıkmışken
Razıyım şimdi
Kelebeklerin ömrü kadar aşka değer biçilmezken


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder