13 Şubat 2014 Perşembe

Beceriksizin Güncesi

Gecenin kalbime yüklediği ağır yükün altında kalıyorum, eziliyorum
Sabah uyanıp hiçbir şey yokmuş gibi hayatıma devam edecek olduğum için kendimden utanıyorum
Oturup bir solukta büyük saati okusam diyorum, sabahı eder miyim? Sonra vazgeçiyorum
bir kaç şiir sonra sonraki gecelerin de omzuma yüklenmeye başlayacağı geliyor aklıma
Geceler bütündür bütün zamanlar gecedir Turgut Uyar'da.

Beceriksizliği kabullenmenin en büyük beceri olduğunu keşfettiğim günden beri işe yaramaz bir insan sürüsü içinde gökyüzüne bakarak ilerliyorum
Becerikli olduğunu zannedip bir beceriksize, beceriksizce sorular sormak isteyenlerin olduğunu biliyorum
Henüz onlara cevap vermeye yetecek kadar küfür bilmiyorum
Ve yüzsüzleriyle karşılaşmamayı dileyerek yürümeye devam ediyorum

Yürüdükçe, insanlardan uzaklaştığımı sandıkça, bir çemberin içinde döndüğüm hissine kapılıyorum,
hep aynı yüzlere rastlıyorum
Gökyüzü gittikçe mavileşiyor baktıkça güzelleşiyor, gözümü alamıyorum
Tam o anda bir aptal olduğuma kanaat getirip ikinci en büyük kabullenmemi yapıyorum
Çünkü gökyüzüne yalnız bakıyorum ve bu maviliğin altında sürüden kopmuş bir meleğin dudaklarını öpemiyorum
Ben neden yaşıyorum.

Yalnızlığımın farkına varmamın verdiği süt dökmeyide içmeyi de becerememiş hergün kanatlarını yoklayan bir kedi hissi yaşıyorum
Ruhumu Paris'e bedenime Afganistan'a gömmüşlerde benim bundan yeni haberim olmuş gibi telaşlanıyorum
Kötü hissetmeme sebep olan herkesin güzel hissettiren şeylerle meşgul olduğunu öğrenmem daha da kötü hissetmeme sebep oluyor
Davalı olanlar yüzünden otopsi olup tekrar gömülüyorum çıktığım çukura.

Toprak elektriği alıyor sadece
Onunda bir faydası yok acılara
Ruhuma değen bütün parmaklar geride izlerini bırakıp giderken,
ben eskitilmiş bir kot gibi duruyorum taşlama atölyesinin tezgahında
Her gece akciğerlerimi tüketiyor, her gece kanser oluyorum
Nefes almanın en büyük lütuf olduğunu bir kotları taşlayanlar, birde o kotları giyen aşıklar bilir
Ben hiçbir şey bilmiyorum. Koyu bir beceriksizim
Ama beceriksizlerden nefret ediyorum en çokta kendimden
Bu sayede insanlardan nefret edecek pek vaktim kalmıyor, onları umursayacakta.

Birgün erkenden kalkıp ortadan yok olmak istiyorum
Ama mümkün olmadığını biliyorum ve bildiğim için bunu, herşeyden çok istiyorum çekip gidebilmeyi göç eden kuşlar gibi
Herkes gibi değilim ben, gökyüzü mavi gökyüzüm tepemde ama kurumuş denizlerim, tuzlarına bile hasretim
Özlemeyi diyorum belki onu becerebilirim
Bütün beceriksizlerin en iyi yaptığı işin özlemek olduğuna kanaat getiriyorum
Bir uçurtma yapıp rüzgara salıyorum diğerlerininkini izliyorum
Ruhum tutsak ruhum geçmişimde saklı, ve özgürlüğün en güçsüz anı benim başına buyruk uçurtmamın dolandığı uçurtmalara bağlı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder